Hani işte O
Hani bir masanın bir
ucuna takılı kalmak gibi
Orada olup, oradan
atlamayı dilemek gibi
Güçsüzlüğe bahane
bulmayı unutmak
Ölümlü bir varlık
olduğuna şükredermiş gibi
Bir toprağa takılı
kalırsın
Dolunayın vurduğu
cesetler de dolunay oluverir ya hani
Bakarsın, beklersin
uğramaz bir ses odana
Yalnızlıktan kaçmak
için önce yalnızlık belası
Ah, hani şu sırlar var
ya
Bir sır için yaşayan
insan olmak gibi
Neyi kanıtlamak ister
ki insan?
Korkmaktan korkan
korkusuz
Dünya korkuyla dolu
oluverir ya hani
Korksam beni tutan
hangi el çürümez ki
Kapıyı çalarsın da
annen yetişemez ya hani
Kanların damlar da
annenin merdivenlerine
“aç kapıyı” diyemezsin
ya bir kadına
Annen içine sızıverir
ya hani
Kafan karışır,
kafandaki açlık mı boşluk mu?
Bilsen de yürürsün
Yalnızca zamanın
geçtiğini düşünürsün ya hani
Günler sayarsın,
toplarsın cebinde
Birini bilir de
sayıları görürsün de yalnızca
Bazen bir yabancı
olursun da başına
Bir başına kusarsın ya
hani
Mutluluk iskemlesini çekerler altından
Özgürlük ağacına
asarlar ya hani
Sana hayatı
gösterenlerin hepsi ölüdür de
Sen ölüme gittiğini
bilemezsin
Niye yaşadığını
unutursun hani
İçinde bir ses
yükselir,
Bir yerde durup
dinleyemezsin
İnsanlar her gün aynı
yolları yürürler ya hani
Hani nerede o?
Hem gören hem yansıtan
parçam
Hani göze düşer ya
yaşlar
Kurumak için ıslanan
yine gözlerdir ya hani
Kopanı tutan güç
nerededir
Güçsüzlüğünden kopmaz
ya bazı yapraklar
Anneler ne kadar
güçsüzdür dersin ya hani
Kalsam ne fayda,
gelsem sen nerdesin
Bitmeyen de gidermiş
ya hani
Nasıl yaşadığın değil
de öldüğünmüş ya zaman
Hani zamansız da
sarılan diye ararsın ya bazen
Burada durduğun
bilinmez mi gerçekten
İnansan da
gösteremezsin ya ellerinle
Ellerin cebinden bir
daha çıkmaz ya hani
Küsemezsin sevdalara,
yolluk verirler ya yüreğine
Aşk vakitlerinde
yersin ümitlerini
Kendini unutmadan
düşemezsin ya bir yola
Yedi vadinin yedi kuşu
da küser ya sana
Bulamadığını bulamazsın
hani
Padişah avlusunda
solarsın
Hani dersin yine de
bulamamak nerede,
bulduğum bendeyse?