aklım bir sonbahar gecesine gebe
doğurdu doğuracak dallarından kuruyup sararan yaprakları
di’li geçmiş ve mış’lı gelecek zamanın zalimleri üzerine
ki onlar da kışlara gebe
koptu kopacak kıyamet ruhun en kuytu köşesinde
bilmem-kaç köşeli ruhlarından sonsuz köşeli yaşlar damlar
Ruhunuz çöl olmasın bayım!
Ruhunuz ki,
deniz dibinde bir kum tanesi istiridye dibinde
toprağına düşmeyi bekleyen ilk cemre
özgürlüğe susamış bir kısrağın dört nalının içinde
itaatkar bir nalbantın nasırlı elleriyle çarptırılmış müebbete
taşa toprağa bata çıka varır ancak menzile
Bayım, ruhunuza nalları çakan kim?