Aşkının azizliği,
aklımın acizliği vardı.
İçimde binbir hikaye,
yaşanmayı bekleyen bir masal,
Bir yaprak vardı,
süzülüp bir parmağa dolanan,
Taşlar vardı sahilde
bir de, dudağından bir ruh bekleyen
Ayaklarının altında
anlamını bulmuştu taşlar…
Denizin bir ayiniydi yakamoz
izlenmeyi bekleyen
Hayatlar vardı
yaşanmak için anlatılan
Bir de aşklar vardı
bulmak için kaybedilen
Yalnızlıklar vardı
sonra,
Bir yalnızla başka
hiçbir şeye değişilmeyen.
Kuşların su içmesi
vardı,
Kuş sesinde huzur
vardı...
Kelimeler vardı bir de
Gözlerin cesaretini
bastıran kelimeler,
Yüreğe ihanet ederdi
kelimeler,
Kimisi seni beklerdi,
bir vasfa bürünmek için;
Kimisi akıp giderdi;
Sahne gözlerindi bazen
Akşamüzerleri vardı,
kahvenin hatırası
Kahvenin köpüğünde
erimiş hatıralar vardı
Çocukluğumuz vardı iki
salıncak ipi arasında,
Sallandıkça sallayan
bütün gururu;
Odalar vardı kimi evlerde,
kapısı hep açık duran,
Üstüne kapanıp
açılmamayı bekleyen;
Oteller vardı
şehirlerde bir gecelik olan,
Bir gecede kurulmuş
muhabbetler vardı,
Geceler vardı bazen
içinden dolunay fışkıran...
Kitaplar vardı, bir de
filmler,
İnsanlar vardı
hayatından bir parça arayan;
Parçalar vardı hayatta
bir kitaptan ya da filmden...
Bir satırda hayat, bir
sahnede istanbul vardı.
Başka şehirler de
vardı kartpostallarda
Gizledikleri sokakları
vardı, günahlar yazardı duvarlarında
Bazı evlerin duvarı geceleri
konardı sokaklara...
Aylar vardı daha
sonra,
Bazıları zelil
hikayeler içindi yalnızca,
Fakat Eylül de vardı,
hayatta bir seni çeken
Zaman içinde zaman
vardı Eylül’de
Eylül’de hayaller
vardı, boğazda esinti vardı
Kollarda ürperti,
dizlerde yorgunluk vardı..
Ellerin vardı bir de
sıcak bir çağlayan akıtan ruh’a
Fikir sancıları vardı,
bulantılar vardı bunaltı vakitlerinde
Ellerinde vardı yalnızca,
bütün acıları içinde kaybeden...
Ölümler vardı, anlamı
ardından gelen,
Zamanın zamanını
dolduran ölümlerdi bazen.
Zamanı sigara
izmaritiyle saymak vardı;
Bitmeyen zamanlar da
vardı dumanda dirilen;
Ölüm dahi tatlıydı ama
bazen.
Susardın bazen,
düşlerce susardın...
Düşünü düşleyememek
vardı,
Yalnızca düşlerin
yaşattığı bazı insanlar vardı...
Sen vardın, günler,
aylar, yıllar...
Hayalin vardı,
doğmayan bir bebek misali;
Bebekler vardı dolunay
misali
Sen vardın,
bekleyişler, özleyişler, avunmalar vardı.
Günün batımı vardı
ölümü bekleten,
Günün batımında vardı
ölümü güzelleştiren.
Mutlu olmayı hatırlamak
vardı;
Huzurdan kurtulabilmek
vardı....
Yokluk sahneleri
vardı, oyunlar vardı tek kişilik,
Tek bir kişiye
sığabilmek,
Yalnız, aşk'a sığınabilmek vardı...