Lorem İpsum



Olmak için ölmek; Bilmek için sormak...


1 Ağustos 2012 Çarşamba

sokak

bugün de üşüyorum,
hayalsiz gözler sokağında.
takılan yüzler maskelerin üzerine
her yüz donmuş, her sıcaklık kaybolmuş;
gelmeden tekrar gitmiş eller,
yaklaşan dudaklar,
çiğ et kokan nefesler,
ölü doğmuş aşklar ve anılar;
gecenin örtemediği günahların
eşiğinde çırpınan, sözde anlaşan mahluklar...

bugün de üşüyorum
çürümüş zihinler sokağında
sonsuz arayışlar
yalanla, yalancı gerçek arasında,
boşuna sevmeler yıldızları
sahte güneşler alırken gözlerini,
acımasız sevinçler yeni doğana,
bir diğeri verirken canını;
hesapsızca kahkahalar saraylarında,
duymadan arka sokaklardaki çığlıkları...

bugün de üşüyorum,
kaybolmuş ruhlar sokağında.
büyüyen uçurumlar,
bir gözden diğerine en kısa mesafede;
körelen hislerle oynanan roller,
dolunayı alınmış bir gece sahnesinde;
çıkmayan yollara çeken ayaklar,
son nefesi unutturan rüzgarlarda;
muhabbeti tatmamış diller,
sabahlayan gecelerin şafağında...

bugün de üşüyorum,
yorgun düşünceler sokağında.
sabahı düşünmekten aciz gecelerde,
varlığından habersiz yokluklar;
yıldız aralarındaki şiirlere,
bir mısra daha eklemekten korkan parmaklar;
tek kanatla uçulmayan aşklara,
sevmeden sevilmeyi severek kalkışan yürekler;
mutluluğun marifet olduğu cehennemlerinde,
cennet özleminden susmayı anlamayan zihinler...

bugün de üşüyorum,
hayatın en boş sokağında.
kaldırımsız, insansız, ışıksız ...
"benim" demekten korkulan sevgilerde,
en derinlere kadar titreten acılar;
üşümemenin imkansız olduğu tipilerde,
büründükçe üşüten gerçekler;
hayat denilen hayallerin ellerinde,
bırakmaktan çekinilmeyen inançlar;
her adımın bir çizik attığı yüzlerde,
sırlarların gizlendiği mezarlar ...