Lorem İpsum



Olmak için ölmek; Bilmek için sormak...


22 Temmuz 2012 Pazar

bab-ı esrar

korkutucu,üzüntü verici, belki hatırlatıcı
beyaz kapakların altında ölüme dalmış gözleriyle
yatmamız bir cesetle aynı odada belki aynı yatakta
hiç baktık mı ki diyorum
elimize, kolumuza, gözlerimizin altına?
hala bilmiyor muyuz ki
canlıyken de çüründüğünü
havanın da bir mezar olduğunu?
bir cesetin içinde yattığımızı
ne zaman öğrendik ki
veya kimler geç kaldı
toprak durağında anlayacak kadar?

düşündük mü ki hiç neyi düşündüğümüzü?
gülmelerimiz ne içindi,
hangi biri bir dertte hatırlandı?
konuşmalar, gezmeler, izlemeler, görmeler
veya ne ile seviştiğimizi anlayabildik mi?
ne kaldığına bakınca geriye düşüncelerden...
zevklerin boşluğundan hiç konuştuk mu?
çöllere niye kumdan kaleler yaptık ki?
her bitenden niye kendimizi ırak tuttuk?
niye görmedik ki bir gün görülmeyeceğimizi?

değil mi?
derya derindi, kuyu dipsiz
çakılmayacağımızı bile bile
atlamaktan kaçtık
sanki burada hiç çakılmıyormuşuz gibi
yüzdüğümüzü bile bile
girmekten korktuk denize
sanki hiç dumanda boğulmuyormuşuz gibi

uçmaktan korktuk kanatlarımız varken
korktuk yukarda göreceklerimizden
görkemden sığındık kendi mağaralarımıza
ölümdü sanırım tek bilmediğimiz
korkutucu,üzüntü verici, belki hatırlatıcı
belki de
kapısıydı gerçeğin
girmesini bilene?